Yazar

Kimdir bu yazar?
Ne görür, ne duyar da yazar?
Elleri neye kâdirdir, dili neler söyler,
Neden anlatmaz da yazar?
Ceplerinde neler var...

Takdir beklemez, dokunsun diye yazar.
Kendinden alır bir başkasına bir katar.
Oradan buradan çalıları toplayıp ateş yakmıştır.
Kendisi çekilir kenara, ısınsın diğerleri.
İzler öylece. Ne kadar çok yaktığı kadar ışık saçar.
Yakınmaz soğuğundan. Pişman olmaz yazdığından, yaktığından.

Onun da bir sebebi vardır elbet.
Ya da bir hikayesi...
Taşıyamamıştır belki de.
Bilir misiniz? O önce yaşar, sonra yazar.
Dokunsan ah işitmezsin bile.
Dilinin dermanı kalmamıştır. Ellerine saklar gücünü.
Nereden başlasam diye düşünmez,
Yada nasıl anlatsam diye..
Su yolunu bulur der, yazar.

Mutlu olamadı yazar.
Dertlerini kelimelere döktü dökmesine de,
Yazdıkça hafiflemedi, iyileşmedi.
Yazdıklarını sevemedi, sevdiklerini yazamadı...
Bildiklerini atamadı, attıklarını unutamadı...
Renklerini kaybetti, defterini eskitti.
Olsun varsın, naçar, yazarım dedi.

Sevilmedi yazar yazdıkları kadar.
Tutunamadı bile mürekkebin bir damlası kadar.
Yer tutmadı bir parça kağıt kadar.
Beklemedi aranmayı, sitemkâr olmadı,
Aldığın kadar vermek takastır, erdem almadan vermektir dedi yazar.

Şimdi ister ki okunsun arkasından aşıklara, bekleyenlere...
Arayanlara, kaybedenlere.
Uğrasın yüreklere, tutsun ellerinden.
Gücü tükenene kadar, kelimeleri bitene kadar,
Naçizane, bir hatıram kalsın der, ve yazar.

Son satırında duraksar yazar.
Sükût ile iç çekişi bu hikayesinin de sonudur.
Kalemi bırakır, yerinden kalkar, masasını toparlar.
Giderken arkasına bir kere bakar.
"Görüşmek üzere" der ve ağır ağır adımlar.
Yeni ufuklara, yeni şiirlere, yeni hikayelere...

Temmuz 2018
		

This is another one of my old poems. This is about the writer, how he writes and why. It will not have the same meaning in English so i didn't try translating it. See you at the next post :)


Leave a comment